Asiste Üreme Teknolojileri (ART)

Çocuk sahibi olamayan çiftlerin birçoğu bu sorunu hormon tedavisi, ameliyat ya da yapay döllenme gibi yöntemlerle giderirken; bazılarında yapılan yumurta ve/veya sperm sayısının artırılması ya da yumurtalarla spermin bir araya getirilmesi için düzenlenen daha ileri, özel tıbbi tekniklere başvurulması gerekir. Bunlar asiste üreme teknolojileri (ART) olarak adlandırılmaktadır. Bu teknolojiye ihtiyaç duyan çiftlerin sayısı çok sınırlıdır. Ama gerçekten ihtiyaç duyanlarda elde edilen başarı oranı, söz konusu teknolojinin ilk kullanıldığı 1970′li yılların sonlarından bu yana giderek artmıştır. ART yönteminin kullanılmasıyla, çocuğu olmayan (infertil) çiftlerden bazılarındaki gebelik şansı, normal çiftlerdekine yaklaşmaktadır. (Herhangi bir ay için %25) ART uygulamalarında her yumurta alınması başına isabet eden gebelik oranı %18-28 arasında değişmektedir. Bazı çiftlerde döllenme elde edilmeden önce tedavi altında birkaç defa girişimde bulunulması gerekebilir. Ancak bunun herhangi bir fertilite sorunu olmayan, normal çiftlerde bile böyle olduğu unutulmamalıdır.

Asiste Üreme Teknolojileri (ART) Nasıl İş Görüyor?

Asiste üreme teknolojilerinde (ART) mümkün olduğu kadar çok sayıda yumurtanın gelişmesini uyarmak için çeşitli hormonlar kullanılır. Aynı anda çok sayıda yumurtanın gelişerek döllenmeye hazır duruma gelmesi, döllenme ve daha sonra da gebelik şansını artırır. In vitro fertilizasyon (Tüp Bebek), fallop borusuna gamet transferi (GIFT) ve fallop borusuna zigot transferi (ZİFT), en çok kullanılan ART teknikleridir. Bunlardan tüp bebek (in vitro fertilizasyon) yöntemi aşağıda anlatılmaktadır.

In Vitro Fertilizasyon (IVF/Tüp Bebek)

İlk geliştirilen ve en yaygın olarak kullanılan ART yöntemidir. Özellikle tüplerdeki (fallop boruları) veya spermlerdekiler olmak üzere, çok sayıda infertilite sorununun üstesinden gelebilir. In vitro fertilizasyon, 4 aşamada gerçekleştirilmektedir.

Çok sayıda folikül gelişmesini sağlamak amacıyla, ilaç kullanılarak yapılan hormon tedavisi.
Yumurtalıklardaki olgunlaşmış yumurtaların, ince bir iğne kullanılarak alınması.
Dölleneceği bir laboratuvar “tüpüne’alınması.
Döllenen yumurtanın birkaç gün sonra, doğrudan doğruya kadının rahmine bırakılması.
Sitoplazma İçerisine Sperm Enjeksiyonu ( ICS ) 1995′den beri bu teknikte bir tek sperm, yumurtanın sitoplazması içerisine enjekte edilir. Yöntem, çok az sayıda, zayıf ancak bir yumurtayı dölleme yeteneğine sahip spermleri olan erkeklerde faydalı olabilir. Eğer yumurta döllenecek olursa embriyo, uterusa yerleştirilir. Son yıllarda başarı gittikçe artmıştır.

Mikromanipülasyon

Erkeğin sperm sayısının çok düşük olduğu ya da spermlerin hareketsiz veya anormal olduğu çiftlerde in vitro fertilizasyon yönteminin başarısı sınırlanabilir. Sperm kalitesinin bu şekilde kötü olduğu durumlarda gamet mikro manipülasyonu gibi mikro-cerrahi tekniklerine başvurulabilir. Bu teknikte in vitro fertilizasyon, döllenme şansının artırılmasına yönelik, mikroskopik bir uygulama eşliğinde gerçekleştirilir. Mikro manipülasyon konusunda dünyanın her tarafında hatırı sayılır araştırmalar yapılmaktadır. Sitoplazma içerisine sperm enjeksiyonu ve asiste geliştirme, başarı şansı en yüksek gözüken 2. uygulamadır.

Asiste Geliştirme (Hatching)

Bu çeşit mikro manipülasyonda, döllenmiş yumurtalar kullanılır ve 39 yaşında ya da daha ileri yaşta olan, bazal FSH düzeyleri yüksek bulunan, daha önce de döllenmiş bir yumurtanın rahme başarıyla yerleşmediği bilinen ya da zona pellucida adı verilen bölümü ( embriyoyu saran kısım) kalın olan kadınlarda başarılı gebelik şansını artırabilir. Bu teknikte, embriyonun normal olarak gelişme şansını artırmak için, zona pellucida’da yapay olarak bir delik açılır.

PGD

Genetik hastalıklar için embriyodan biopsi alınıp, sağlıklı embriyolar yerleştirilmelidir.

Dondurarak Saklama ( Kriyoprezervasyon )

Birçok ART merkezi günümüzde, belirli bir ART siklüsü sırasında kullanılmayan embriyoları daha sonra, doğal (hormonlarla uyarılınamış) bir siklüste kullanmak üzere saklayabilmektedir. Bu embriyolar, çok düşük ısı derecelerinde dondurulur ve uzunca bir süre canlılığını muhafaza eder. Dondurulmuş embriyoların yaklaşık yarısı, çözülme işlemini başarıyla tamamlayarak kadının tüplerine veya rahmine nakledilir. Kullanılan dondurulmuş embriyoların %18′iyle gebelik sağlanabilmektedir.
Dondurarak saklama yöntemi, yumurtalıkların uyarılmasına ve yumurtaların alınmasına ihtiyaç bırakmadığından, daha sonraki ART uygulamalarının maliyetini düşürebilmektedir.